Yaz aylarının gelişiyle birlikte dünya, askeri güç gösterilerine ev sahipliği yaptı. Bu yıl, ABD ve Çin’in düzenlediği askeri geçit törenleri, iki süper gücün askeri yeteneklerini sergilemekle kalmayıp, aynı zamanda küresel güç dengelerini de sorgulatıyor. Her iki ülkenin askeri geçit törenleri, yalnızca silah ve teknoloji sergilemesi açısından değil; aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki gerilimlerin bir yansıması olarak da dikkat çekiyor. Peki, bu iki devasa güç, askeri geçitlerinde hangi mesajları vermeyi amaçlıyor? İşte detaylar.
ABD, her yıl 4 Temmuz'da Bağımsızlık Günü kutlamaları çerçevesinde büyük bir askeri geçit töreni düzenliyor. Bu yılki geçit töreni, Biden yönetiminin askeri gücü yeniden canlandırma ve modernize etme çabalarının bir parçası olarak öne çıktı. Törende, son teknoloji askeri araçlar, hava kuvvetleri ve deniz askeri unsurları sergilendi. 2023'teki geçit töreni, özellikle Uzay Kuvvetleri'nin yeni projeksiyonlarıyla izleyicilere sunuldu. Gerçekleştirilen gösteriler, sivil halk ve uluslararası izleyiciler için adeta görsel bir şölen oluşturdu. Özellikle dronların koordineli gösterimi, teknolojik olarak ne kadar ilerlediklerini göstermenin yanı sıra, gelecekteki savaş stratejilerinin de bir parçası olarak karşımıza çıktı.
Geçit töreninde, farklı etnik gruplardan gelen askerlerin yer alması ise, Amerika'nın çok kültürlü yapısını ve ordunun çeşitliliğini yansıtan önemli bir simgeydi. Ayrıca, Biden yönetiminin uluslararası ilişkilerde geri adım atmak istemediğinin ve özellikle Asya-Pasifik bölgesine yönelik stratejik hedeflerinin altını çizdi. ABD, bu yılki geçit töreni ile sadece askeri gücünü değil, aynı zamanda küresel liderlik konusundaki kararlılığını da gözler önüne serdi.
Çin ise, bu yılki askeri geçit törenini, ulusal bayramı olan 1 Ekim için düzenleyerek, bu etkinliği büyük bir propaganda aracı haline getirdi. Geçit töreninde sergilenen askeri teçhizat ve araçlar, özellikle Amerika ile olan rekabet bağlamında dikkat çekti. Çin'in militarizasyon çabaları, söz konusu geçit töreninde en yeni füze sistemlerinin ve gelişmiş savaş uçaklarının sergilenmesiyle gözler önü oldu. Çin, aynı zamanda, ordusunun gücünü artırarak, Asya'nın lideri olma iddiasını pekiştirmek istiyor.
Çin’in geçit töreninin bir diğer önemli yanı ise, ülkenin tüm etnik gruplarını bir arada göstererek ulusal birliği güçlendirme isteğiydi. Bu geçit, halkın askeri güce olan inancını pekiştirmek ve uluslararası alanda Çin’in tehdit algısını minimizasyonuolarak hizmet etmesi açısından önemli. Çin’in dünya sahnesindeki yerini sağlamlaştırmak amacıyla askeri gücünü sergilemesi, bölgesel ve küresel düzeyde hangi etkilere sahip olacağını sorgulamayı gerektiriyor. Özellikle Tayvan konusunda meydana gelen gerilimlerin tırmanması, bu tür askeri geçit törenlerinin artan önemini ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, ABD ve Çin’in askeri geçit törenleri, güç gösteriminin ötesinde, her iki ülkenin stratejik hedeflerini ve uluslararası politikalarını şekillendiren önemli unsurlardır. Bu yılki etkinlikler, sadece askeri teçhizatı sergilemenin ötesine geçerek, küresel dengelerde belirleyici bir rol oynayan milliyetçi ve ulusal kimlik duygusunu da artırmaya yönelik birer araç olarak karşımıza çıkıyor. Farklı ülkeler, bu geçit törenlerini dikkatle izleyerek, güç dinamiklerinin nasıl değiştiğini takip ediyorlar. Her iki ülkenin de askeri gösterileri, sadece kendi iç politikaları ve ulusal stratejileri değil, dünya çapında barış ve istikrarın sağlanmasında da belirleyici rol oynamaktadır.